25 Kasım 2013 Pazartesi

Ağzınızdan çıkan sözlerin tılsımı

Ağzınızdan çıkan sözlerin tılsımı

Sözlerinizin hayatınızı etkileyeceğini ve değiştirebileceğini hiç düşündünüz mü? Allah’ın sadece insanlara vermiş olduğu ve onu hayvanlardan ayıran özgür iradeleri, neler yapıp yapmamanız konusunda tercih haklarımız olduğunu gösterir. Nasıl ve ne tonda konuşacağınız tamamen size bağlıdır. Ama sonuçları ile de yüzleşmek zorundasınız. Hayatınızı mükemmel hale getirmek için belki de sözlerin tılsımına güvenmeyi denemelisiniz.
Hep şikayet eden, her şeyi olumsuz tarafından görenlerin başından dert, sıkıntı, problem ve aksaklık eksik olmaz nedense. Bu tip insanlar hemen her zaman kızgın ve sinirlidirler. Her şeyden şikayet eder, yakınırlar. Suçu sürekli başkalarının üzerine atarlar. Kendilerinden memnun olmadıkları için başkalarından da memnun olamazlar. Dolayısıyla hayatlarında sevgisizlik ve mutsuzluk vardır.
Değişime hazır olan kişiler olumsuzlukları sükunetle kabul edip çözüm üretmeye çalışırlar. Sorun o anda çözülemediğinde, uzaklaşmak ve zamana bırakmak en iyi yöntemdir. Direnmek ve üstüne gitmek çoğu zaman işe yaramaz. Fazla kilolarınızla savaşa girdiğinizde bu yüzden hep yenik çıkarsınız. Şişmanlık kader değildir ama öfkeyle savaşarak da kilolardan kurtulmak mümkün değildir.
Kendinizle ve meleklerinizle sürekli konuşur ve iletişim halinde olmaya devam ederseniz, bedeniniz ve zihniniz detokstan geçecektir. Her dakikanızı planlayabilirsiniz. Aynı konu hakkında sürekli konuşur ve bilinçaltınıza yerleştirirseniz, söylediğiniz sözlerin sihri olduğuna tanık olacaksınız. Sözleriniz boyut kazanmaya ve canlanmaya başlayacaktır. Farkındalığınız arttıkça, sözlerinizle yaşamınızı yönetebileceğinizi göreceksiniz. Odaklanarak bedeninizin içsel enerjisini keşfedeceksiniz. Neler yapacağınızı, planlarınızı sürekli olarak dile getirdiğiniz taktirde, sözlerinizin boyutu değişecek ve enerjinize yansıyacaktır. Sanki önceden vermiş olduğunuz sözlere, yeminlere dönüşecekler. Ve siz bu sözlere itaat ederek arzu ettiğiniz görüntüye ve hayata kavuşacaksınız.
Sabahları kalkmadan önce yatağınızda günün programını, o gün neler yapmayı planladığınızı zihninizden geçirin. Daha sonra melekleriniz ile konuşun. Bunu mümkünse yüksek sesle yapın. Böylece hem melekleriniz sizi duyup derhal yardıma gelir, hem de beyninizin ve bedeninizin tüm hücreleri emri ya da mesajı alır, böylece gün boyu sözlerinize hizmet ederler.
Sabahları kahvaltıdan önce meleklerime rica ederim. Onlardan o gün yapacağım işlerim için, sporum için, hobilerim için ve diğer planlarım için bana destek vermelerini isterim. Sonra da tüm bunları neden istediğimi anlatırım. Dileklerime bir boyut kazandırdığımda, yapma isteğimin arttığını ve kendimi bunları yaparken hayal edebildiğimi fark ederim. Motivasyonum, enerjimin yükselmesine ve inancımın artmasına neden olur. Sonunda sözlerimin tılsımı sayesinde harika bir gün geçirmeyi başardığımı görürüm.
İnsanoğlu, kolay ulaşabildiği hedefleri yeteri kadar değerli bulmayabilir ya da zaten sahip olduğu güzellikleri ve becerileri önemsemeyebilir. İnsanların çoğu dış dünya ile o kadar ilgilidir ki, daima egolarını dinlemeyi tercih ederler. Yaşamı karışık hale getirdikçe, içinden çıkılmaz hale gelen bir yaşam sürmeye başlarlar. Başkalarının doğruları onların doğruları oldukça benliklerini kaybederler ve başkaları olarak yaşamaya başlarlar. Bu boyutta, iç dünyalarına yönelemezler, kendi kaynaklarını ve özlerini kaybederler. Sevdikleri onları terk eder ve onlar da başkalarının enerji alanlarında kalırlar. Mutsuzluklar ve memnuniyetsizlikler bu noktada başlar.
Özünüzü keşfetmeye ve yaşamınızın anlamını bulmaya çalışırsanız, hayat çok heyecanlı ve ilginç olmaya başlar. Yıllar boyunca unuttuğunuz, diplere ittiğiniz gerçek “siz”i bulduğunuzda, mutluluğun da orada tozlanmış bir şekilde sizi beklediğini göreceksiniz. Özünüze yaptığınız yolculuk, kendinizi çok daha iyi tanımanıza ve kendinizle ilgili her şeyi hatırlamanıza yardımcı olacaktır.
Geçmişin üzerini örttüğünüzde, sevdiğiniz şeyleri artık yapmadığınızı ya da yapamadığınızı fark edeceksiniz. Yıllar önce ne kadar hareketli bir yaşamınızın olduğunu, spor yaptığınızı, oyunlara katıldığınızı, dans ettiğinizi, şarkılar söylediğinizi hatırlayacaksınız. Acaba o haliniz hala içinizde bir yerlerde saklı mı, yoksa çoktan emekliye mi ayrıldı?
Kitabın ileriki bölümlerinde karşılaşacağınız “özünüzü bulma çalışması” size bu konuda çok yardımcı olacaktır.
Sözlerin sihri kullandığınız kelimelerin anlamları sayesinde gerçekleşir. Güne olumlu cümlelerle başlayan kişilerin günü daha verimli ve bereketli geçer. Onlar tüm işlerini vaktinde bitirir, kendilerine ayırdıkları zaman dilimini de en iyi şekilde değerlendirirler. Çevrenizde hayatın tadını çıkaramayan birçok insan vardır. Belki siz de onlardan birisiniz. Yaşamın güzelliklerini fark edemediğinizde gözünüze sadece olumsuz durumlar ve olaylar çarpar. Zamanla stres çoğalır, mutsuzluklar artar, kavgalar çıkar, tartışmaların arkası önü kesilmez. Başkalarını suçlama ve kendine acıma gibi direnme yöntemleri gelişir. Tüm bunlar aşırı yemeye ve düzensiz yaşamaya yol açar. Uyku bozukluğu, aşırı alkol ve sigara kullanımı, sallantılı sosyal yaşam, kişinin kilo almasına ve her türlü olumsuz duyguların yaşanmasına neden olur.
Ağzınızdan çıkan sözlerin sizi nerelere götürebileceğini tahmin bile edemezsiniz. Yaşamınızı ve kendinizi güzelleştirebilmeniz için meleklerinizle ve kendinizle her daim olumlu cümleler kurarak konuşmak sizi Allah’a yakınlaştırır ve iç dünyanızın huzurlu ve dingin olmasına yardım eder. İç dünyası ile dış dünyası arasında dengeyi kuran kişilerde beden ve zihin güzelleşir ve mutluluğu her bakımdan yakalamış olurlar. Egoyu susturduğunuzda direnmeyi bırakır, kendiniz ve çevrenizle barış imzalamış olursunuz. Kendinizle ve çevrenizle yaptığınız güzel diyalogların yüzünüze ve bedeninize yansıyacağını unutmayın. Sözlerinizin size zarafet kazandıracak ve yaşam kalitenizi artıracaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder